Çocuklarda Anksiyete/ Kaygı BozukluÄŸu
Çocuklar geliÅŸim süreçleri ve çevresel faktörlere baÄŸlı olarak zaman zaman korku, endiÅŸe, üzüntü ve çaresizlik duyabilirler. Fakat bu korku ve endiÅŸe yoÄŸun bir ÅŸekilde seyrediyor ve çocugun okul, ev ve sosyal aktivitelerini olumsuz anlamda etkiliyorsa anksiyete veya depresyondan ÅŸüphelenebiliriz. Kaygı yoÄŸunlaÅŸtığında nasıl baÅŸa çıkacağını bilemeyen çocuk bu duygudan ve duyguya sebep olan durum ve ortamlardan kaçmak ister. Ve ne yazık ki kaçmak kaygı duygusunu daha da besleyip iÅŸlevsiz hale getirir.
KAYGI BOZUKLUÄžUNUN BELÄ°RTÄ°LERÄ°
-
Günlük yaÅŸama iliÅŸkin gerçek dışı yoÄŸun endiÅŸe
-
Randevularına zamanında gitme gibi konularda müthiÅŸ endiÅŸe
-
Gençlerde kendileriyle aşırı ilgili olma, gerginlik ve güven duymaya son derece ihtiyaç duyma
-
Herhangi bir fiziksel nedeni olmaksızın karın aÄŸrısı ve diÄŸer birçok rahatsızlıktan yakınma
-
Ebeveyn veya arkadaÅŸtan aytılmakta güçlük çekme
-
Uyku problemleri
-
Yeme bozukluÄŸu
-
Vücutta aÄŸrılar
-
Yorgunluk, hâlsizlik
ANKSÄ°YETE ÇEŞİTLERÄ°
AYRILIK ANKSÄ°YETESÄ°
ÇocuÄŸun ebeveyninden veya birincil seviyede baÄŸlı oldukları bakımlarından sorumlu kiÅŸilerden ayrılmaya karşı yoÄŸun korku ve kaygı duyması olarak tanımlanır. Ayrılık kaygısı bozukluÄŸu çeken çocuklar okula veya bir süre yatılı kalacakları bir yere gitmek üzere anne babalarından ayrılmakta ve yalnız kalmakta güçlük çekerler. Bu tür durumlarda anne - baba veya baÄŸlı oldukları bakımlarından sorumlu kiÅŸilere ''yapışırlar''. Gittikleri yerde uykuya dalmakta güçlük yaÅŸarlar. Ayrılık kaygısı bozukluÄŸu baÅŸka psikolojik rahatsızlıklarla birlikte seyredebilir; depresyon, mutsuzluk, kendini soyutlama veya aile bireylerinden birinin ölebileceÄŸi korkusu gibi. Çocuklarda %4 oranında görülen bir kaygı bozukluÄŸu türüdür.
ÖZGÜL FOBÄ°LER
ÇocuÄŸun belirli bir durum veya canlı-cansız bir objeden duyduÄŸu yoÄŸun ve irrasyonel korku (akıl/mantık dışı korku) olarak tanımlanır. Çocuklarda yaygın olarak görülen özgül fobiler hayvan, gök gürültüsü, yükseklik, kan, su, karanlık, tıbbi iÅŸlemler gibi objeler veya durumlardır.
SOSYAL ANKSÄ°YETE
ÇocuÄŸun sosyal ortam ve aktivitelere katılmaktan korku ve kaygı duyması olarak tanımlanır. Örnek olarak sınıfta öÄŸretmeninin bir soru sorması veya bir arkadaÅŸla sohbet baÅŸlatmak çocukta sosyal kaygıyı tetikleyebilir. Çocuk kendisinde bu kaygıyı doÄŸuracak etkenlerden uzak durmaya çalışabilir ve sınıfta söz almak, arkadaÅŸlarıyla konuÅŸmak gibi doÄŸal görünen ama kendisinde kaygıya sebep olan davranışlardan kendini çekebilir. Bu kaygı tipi çocuÄŸun okuldaki performansını ve arkadaÅŸları ile sosyalleÅŸmesini negatif bir ÅŸekilde etkiler.
YAYGIN KAYGI
Bu tip kaygıda çocuklar sadece bir ÅŸey için deÄŸil genel olarak birçok konu hakkında kaygı duyar. Olumsuz her durum çocukta kaygı oluÅŸturabilir. Çocuklarda ve ergenlerde görülen yaygın kaygı bozukluÄŸu, günlük yaÅŸama iliÅŸkin gerçek dışı yoÄŸun endiÅŸeler ÅŸeklinde açığa çıkar. Bu kiÅŸiler kendilerini ilgilendiren her durumla; örnekse akademik performansları veya randevularına zamanında gitme gibi konularda müthiÅŸ endiÅŸe duyarlar. Kaygı bozukluÄŸu yaÅŸayan gençler kendileriyle aşırı ilgilidirler, gergindirler ve güven duymaya son derece ihtiyaç duymaktadırlar. Herhangi bir fiziksel nedeni olmaksızın karın aÄŸrısı gibi olası birçok rahatsızlıktan yakınabilirler.
Anne babalar iyi niyetle çocuklarını bu endiÅŸe ve kaygıdan uzak tutmaya çalışırken tersine problemi daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüÅŸtürebilirler. Bu yüzden kaygı problemi olan çocuÄŸa nasıl yaklaÅŸmak gerektiÄŸi ile ilgili bir uzmandan bilgi ve yardım almak, anksiyete ile ilgili mevcut kaynakları okumak çok önemlidir.
Amaç hiçbir zaman anksiyeteyi ortadan kaldırmak olmamalıdır zira kaygı, korku ve endiÅŸe normal düzeyde ise insana fayda saÄŸlayan duygulardır. Bu yüzden çocuklara kaygısı yoÄŸunlaşınca bunun ile baÅŸa çıkmasını öÄŸretmek gerekir. Çocuk bu duygu ile baÅŸa çıkamadığı için duygu büyür ve çeÅŸitli fiziksel ve/veya duygusal sorunlara neden olur.
NELER YAPILMAMALI
1.
Ankisyeteyi ortadan kaldırmaya çalışmamalı. ÇocuÄŸa korkusuyla nasıl baÅŸa çıkabileceÄŸi öÄŸretilmeli.
2.
Ebeveynler çocuÄŸun endiÅŸesini tetiklememek için kaygı veren durumlardan uzak durmayı tercih edebilirler. Fakat bu gibi bir yöntem çocuÄŸun baÅŸa çıkma becerileri geliÅŸtirememesine sebep olur. Bunun yerine stres verici olay ile kontrollü ÅŸekilde yüzleÅŸmesi çocuÄŸun zamanla anksiyetesinin, kaygı ve endiÅŸelerinin azalmasını saÄŸlar.
3.
Sıkça yapılan bir diÄŸer hata ise çocugu “ama herÅŸey güzel olacak”, “çok eÄŸlenceli olacak”, “arkadaÅŸların seninle dalga geçmeyecek” gibi gerçekçi olmayan cümlelerle ikna etmeye çalışmaktır. Bu gibi durumlarda da ebeveynler güvenilirliÄŸini kaybedip çocuÄŸun anksiyetesinin daha da yoÄŸunlaÅŸmasına sebebiyet verebilir.
4.
Bazen anne baba da çocuÄŸun kaygı problem yaÅŸayacağı durumlar öncesi endiÅŸe yaÅŸayabilir ve buna en baÅŸtan engellemek için konuÅŸup ikna etmeye çalışılabilir. Fakat bu tip konuÅŸmalar çocuÄŸun olayı daha da büyümesine neden olabilir. Kısa bir ÅŸekilde çocuÄŸa açık uçlu bir soru ile nasıl hissediyorsun diye sorup konuÅŸmanın devamında onu cesaretlendirmek, fikirlerine ve hislerine önem verildiÄŸini hissettirmek önemlidir. Bunun yanında çocuÄŸun kaygı durumlarında bir planı olması da krizi engelleyebilir.
​